9 Aralık 2009 Çarşamba

Heyecan


Günlerdir arada sırada usuma düşen, "Fenerbahçe'nin heyecanı mı, bitti?" düşüncesine paralel bir yazıyı, usta yazar, Fenerli Hasan Pulur kaleme almış. Fenerbahçe, büyüklüğü derecesinde ses çıkarmalı, eyleme geçmeli artık, daha etkin, daha verimli.

Fenerbahçe’nin uslu futbolcuları...

Doğrusu Sayın Başkan Aziz Yıldırım, Fenerbahçeli futbolculara, hadi ayıp etmiş demeyelim de haksızlık etmiş diyelim...
Belki tam olarak öyle dememiş ama “Canınıza okuyacağım!” diye aba altından sopa göstermiş...
Ne yapmış bu altın çocuklar?
Üçer üçer gol yiyip, puanları da üçer üçer kaptırmaktan başka günahları var mı?
Hangi maçtan sonra, hakeme laf ettiler, hakkımız yendi, dediler, bu kadar haksızlığa dayanamıyoruz, dediler.
Her yenilgiden sonra boyunları eğik, kaderlerimiz bu, dercesine soyunma odasına gitmediler mi, sesleri, gıkları çıktı mı?
Çıkmadı!
* * *
Çünkü, insanların bu gibi hallerde seslerinin çıkması için heyecanlanmaları gerekir.
Niye heyecanlanacaklardı ki?
“Futbolda böyle şeyler olur!” deyip kuzu kuzu çıkıp gittiler.
* * *
Ya ne yapacaklardı?
Galatasaraylı futbolcular gibi isyan mı edeceklerdi?
Hırslarından formalarını mı yırtacaklardı?
Hem niye, hem niçin?
Futbolu niye oynuyorlar?
Para için!
Onlar için önemli olan da bu değil mi?
Ha yenmişler, ha yenilmişler, ne fark eder, ay başında paralar cukka oldukça...
Hırslanacaksın, sinirleneceksin, haksızlık diye isyan edeceksin, hatta hakemin üzerine yürüyeceksin...
Bizim uslu çocuklarımıza yakışır mı?
Vur ensesine, al lokmasını!
* * *
Peki, onlar bu hale üzülmüyorlar mı?
Hiç üzülmez olurlar mı?
Üzüntülerini dağıtmak için gece hayatına dalıyorlar, kimi arabayı devirip, kolunu kırıyor, kimi de hırsından cam yumrukluyor, daha ne yapsınlar?
Bir de yalan söyleyeni varmış...
Çocuk utanmış, sahadan atıldığı gece efkâr dağıtmak için, yanına bir arkadaşını ve kızları alıp gece âlemine gitmiş...
Ne yapsaydı?
Fenerbahçe yenildi diye karalar bağlayıp, bunalıma girecek değil ya!
Bir suçları da yalan söyleyip kulübü zor durumda bırakmak, gece âlemini saklamak...
Hiç yakışmadı!
* * *
Ama Galatasaraylılar öyle mi?
Maçtan sonra topa tutmadıkları kim kaldı?
Hakemden başlayıp Aziz Yıldırım’a kadar kimseyi sıra dışı bırakmadılar, herkes nasibini aldı.
Yanlış mı yaptılar?
Bize göre hayır, aşırılıklar dışında -forma yırtmak gibi- çok da iyi yaptılar.
Hiç olmazsa heyecanlarını gösterdiler...
Ceza alırlarmış!
Varsın alsınlar, insanlar haklarını almak, gasp edildiğini sandıkları haklarını savunmak için kural dışına da çıkarlar.
Kimileri istedikleri kadar toplu yarışmaları “mekanik” olarak sansın, o yarışmalar, etten kemikten, sinirden yaratılmış insanoğlunun “makine” olmadığını gösterir.
Keşke Fenerbahçe’deki futbolcularda da Galatasaraylıların heyecanından bir tutam bulunsaydı.
O sarı lacivertli tribünler ki yıllar önce “Ruhsuz herifler, taraftar sizden ne bekler!” diye bağırmıştı.



Bağlantı: http://www.sporyazarlari.com/FFutbol/fenerbahce/hasan-pulur/09-12-2009/fenerbahce-nin-uslu-futbolcular-/173936.aspx

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Hasan ağbi, helal olsun sana. Çok doğru, ruhsuz bunlar. Ama yine de en büyük Fener.