11 Aralık 2009 Cuma

Akşamları da Güneş'i görmek güzel

Vakıfbank Güneş Sigorta 2-0 geriye düştüğü mücadelede, İtalyan takımı Pesaro'yu 3-2 yenerek, Şampiyonlar Ligi'nde ikide iki yaptı


Saat 6.00'daki maç için, 5'te yola çıktım. Burhan Felek'in önünden çok geçmişimdir de, maç izlemek ilk defa nasip oldu. Maçın ücretsiz olduğunu düşünürken, 5 TL'mizin gitmesi, içimize hafiften oturdu. Bu harcamayı, anca güzel bir oyun izleyerek telafi edebilirdim.

Salona girdiğimde içeride güzel bir kalabalık vardı. Şampiyonlar Ligi, gerçekten farklı oluyor. İşin ciddiyetinin herkes farkında. Maç öncesi Vakıfbank takımı, rakiplerine birtakım hediye paketleri verdiler. Bize niye yok ki! Maç başladı.

Maça iyi başlayan Güneş, ilerleyen dakikalarda oyundan düştü, ya da hep düşüktü. İki takımın da ilk sette bir oyun tutturduğunu söylemek güç. Skorun yükselmesini iki takımın yaptığı hatalar sağladı. Burada isim vermeye gerek yok, zaman zaman(3-4 sayı) oynanan iyi oyunu, oyundan saymamız mümkün değil.

Manşetteki bozukluğu mu dersin, bloklardaki isteksizliği mi dersin. Zaten manşetin kötü olması, çokta iyi olmayan pasörümüzü(Özge) de zor durumlara soktu. Kaybettiğimiz iki set, birbirinin kopyası idi.(0-2)

3. sete fena başlamadık. Ama bozuk olan moralleri toplamak için, takımı biraz daha heyecanlandırmak ve bunun üzerine taraftarın bilinçli ve işe yarar desteğini de almak gerekiyordu.

Bu arada skor 0-2 olunca, ben arka taraftan, en öne konuşlandım. Burası sahaya en yakın bölgelerden biriydi. Burada kendime bir görev şiar edindim. Takımımızı, "hadi kızım", "iyi manşet", "iyi blok", "aynen devam", "iyi dublaj", "risksiz servis" gibi birbirini tekrar eden cümlelerle destekliyordum. Arada "öldür" gibi sadistçe tümceler de fena olmuyordu yani.

3. sete iyi başlamamız, ve o heyecanı yeniden yakalamamız, seti almamıza yardım etti. Bloğumuz ve smaçörlerimiz(Nesli, Nikolic) iyi ve artık oyuna ısınmışlardı. Bu esnada ortaya bir Özge etkeni çıktı. 3. sette ve sanırım 4. sette, tek başına toplam 10'a yakın sayı kazandırdı. Bu setlerde öne çıkmamızı sağlayan etkenlerin başında bu servisler geliyordu. Rakip takımın 1 numaralı oyuncusu manşette benden bile kötüydü ve biz bunu iyi kullandık.(2-2)


5. sete girdiğimizde artık heyecanımız ve isteğimiz doruklardaydı. Bu seti kazanacağımızı biliyorduk, iyi başlayıp iyi götürdüğümüz seti, servis hatalarımız ile rakibi ortak ettik. Yani o kadar uğraşıp sayılar alıyorsunuz ve rakibe servisten sayı veriyorsunuz. Bunlar hem komik ve hem de sinir bozucu, takımın arzusunu kıran hatalar. Ama bu hatalara rağmen uzatmayı da alıp maçı da kazandık.

Maçın kadını
Neslihan'a fazla değinmedim, o da gayet iyiydi kazandığımız setlerde. Ama rallisiz bu yavan oyunda, Özge'nin seri servis sayıları, maçta dikkat çeken güzel noktaydı. Hadi maçın kadını, Özge-Nesli olsun.

yazı:TT

Hiç yorum yok: