
4 kardeşli güzel bir çocukluk ve ardından gelen savaş yılları… İnsanı memleketinden koparan o acı dolu günleri futbola tutunarak aşmış bir isimleyiz; Teknik Direktör Yardımcımız Fahrudin Ömerovic ile… Bir başka memleket bulmuş kendine… Herkesin ona dostça yaklaştığı, ekmeğini kazandığı bir memleket. Etrafındaki isimleri bu nedenle şükranla anıyor. Tam 18 yıldır Türkiye’de. Bunun 17 yılı Aykut Kocaman ile yoldaş olmuşlar birbirlerine… Akıcı Türkçesiyle ve tüm birikimiyle günümüz futbolundan çıkarılacak dersleri anlatıyor bize. Hiçbir başarının tesadüf olmadığının, günümüz futbolunun en iyi örneği olan Barcelona takımının bile bu seviyeye gelene kadar 30 senelik bir istikrar geçmişinin bulunduğunun altını çiziyor hocamız. Sizi de bu anlatıya davet ediyoruz.
Röportajdan derlenen spotlar aşağıdaki gibidir, röportajın devamını derginizde bulabilirsiniz…
01: Bosna’daki savaş nedeniyle sıkıntılı bir dönemdi ve o sıralarda ailece orada yaşıyorduk. Partizan takımı ile yaptığım son mukavelem 4 senelik idi. 1990 senesinde Slovenya ve Hırvatistan’da savaş hızlanınca ben de kararımı verdim. Milli takım kampındayken UEFA’nın kararını bekliyorduk ve dediğim gibi uçakta oradan geri dönerken kafamda gidiş kararım iyice netleşmişti. Türkiye’den teklif gelince hemen değerlendirdim. 1992 senesinde Kocaelispor’a transfer oldum.
02: Yaklaşık 15 senedir Aykut Hoca ile birlikte antrenörlük yapıyoruz. Artık işaretlerle bile anlaşıyoruz. Bu nedenle çalışırken rahatız, antrenmanlarla, oyuncularla, maçlarla ilgili hemen her şeyi konuşmaya ve paylaşmaya çalışıyoruz. Zaten Aykut Hoca’nın tarzı da iletişim kurmaktan yana olan, paylaşımcı bir yapı.
03: Gerçekten sezon başında sıkıntılı bir dönem geçirdik ancak bu bizleri kafamızda tasarladığımız, daha hızlı ve ofansif oyun tarzı için gerekli olan takım iskeletini kurmaktan alıkoyamadı. Şu anda henüz tam anlamıyla o hızlı takıma ulaşamadık fakat şu an için bazı zamanlarda durgunlaşsa da çoğunlukla saha içerisinde rakibin durdurmakta zorluk çektiği bir Fenerbahçe var.
04: Futbol artık büyük bir business (iş/işletme) oldu. Sportif başarıların haricinde ürünlerin satımı, kulüplerin tanıtımı vb. için de büyük yatırımlar yapılıyor ve bu noktada yabancı sayınız 5, 10 ya da 25 olsun, transferleriniz kaliteli olmadıktan ve o oyuncu geldiği yere uyum sağlayamadıktan sonra hiçbir şey ifade etmiyor. Önemli olan yabancı transferler konusunda kulüplerin kendi iç dengelerini sağlayabilmeleri.
http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=22362
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder